İklimleri farklı,
Dilleri farklı,
İki,düşman gezegenin gençleriydiler.
Biri,güneşe en yakın,merkür'den,
Diğeri en uzak,Neptün'den.
Dipsiz kuyularda,
Afrika'da bir kıtada
Kıtlıkta, kıran'da
Bolluk ve berekette görmüş;
Sulak iklimde, çatlayan topraklar gibi.
Birbirini bulmuş iki parça can.
İki yitik sevda.
Nasılda, hasret ve özlemle,
Sarılmışlar, etle kemik gibi,
Yunan mitolojisinde,
Venüsün oğlu eros,
Küçük, zehirli ve kör okunu,
Atmıştı bir kere.
İmkansız,bir aşk olduğundan,
Kavuşmak için;
kimliklerinden,
Gezegeninden vazgeçtiler,
Gel görki, kuşaklar farklıydı,
Bir tarafda katı ve gelenekçi
Bir toplum vardı, kabul edilmezdi,
Aşkları,sevdaları.
Dizine uzandı sevdiğinin,
Gözlerine baktı,
Orda gördü güneşi,
Cihan aydınlandı sandı,
Daha önce yaşamadığını fark etti,
Şark ve garp arası düşman olsa ne yazar,
Bu can, bu ten yaşarmı sensiz, dedi.
Methiyeler dizdikçe, dizdi.
Bir fuzuli daha doğmuştu,
Aşk kargayı bile bülbül edermiş,
Saatler ve zaman orda,dururmuş.
Kız üzgün ve mahzun,
-Kurban olam dedi unutalım,
Yol yakınken dönelim.
Kerbela'da Hüseyin aşkına,..
Derisi canlı canlı yüzülen,
Seyit nesimi aşkına,..
Aşka gark olup kolları, bacakları,
Kesilen.,Hallacı mansur aşkına...
Bizide yaşatmazlar,.
Bir volkan kaynıyordu içinde,
Beyni karmaşık çelişkiler de,
Yüreği aslan parçası,
Ölümden hiç korkarmıydı?
Sevdiğine,zararda gelsin,istemezdi,
Töreleri biliyordu,
Ağacı, dalından keser gibi,
Ayıracaklardı, birbirinden.
Yiğitlik,meydan okuma değildi,
Sel ve fırtınaya karşı,
Aklı başında iki yaralı aşık.
Güvercin gibi hassas ve narin ruhları,
Ayrığında,ölüm olduğunu,
Birbirinden ayrı yaşamanın,
Bir mezar olduğunu biliyorlardı,
Tüm kainat, nefesini tutmuş,
Bir sinema salonunda,
En ağır bir dram filminin,
Son sahnesini izler gibi,
Merak ve heyecanla izliyorlardı.
Ayağa kalktı,
Bir elinde sevdiğinin eli,
Diğerini göklere açtı.
Ey!yüce'lerin yücesi dedi,
Ve tekYaratan.
Dermansız dertlerde varmış,
İyileşmeyen yaralar gibi,
Nasılsa ölüm değilmi,
Bunca kargaşanın sonu,
Sonunda yine dönüş sana değilmi,
Hocayı hızır aşkına,
Bizide sır eyle dedi,
Ya sakla gökyüzünde,
Ya yerin dibinde,
Bir yeraltı şehrinde
Ya,yıldız et bizi,
Ya,iki ağaç et yan yana
Kökü aynı toprata, can bulan.
Yaprak, yaprak gözlerle
Birbirine bakan,..
Bir şimşek çakar gibi,
Bir ışık yumağı belirdi,
Alıp götürdü iki aşığı.
Yıllar, aylar geçsede,
Nerede ve nasıl olduklarını,,,
Ne duyan oldu nede bilen...
Can bulmak için,
Bazen gitmek gerekir;
Herşeyden ve herkesten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder