15 Haziran 2020 Pazartesi

Tercih

Işığın, sesin ve bakışın
Büyüsüne kapılıp süzülen bir damla
Ahenkle dans ederken 
Yıllar yıllar önce gençtim
En deli çağımda
Ömrümün taze baharında
Çırpınıp kanat çırparak gökyüzüne
Savurdum yüreğimi sonsuza
Hiç tutsak olmadan 
Umutlar düşler kurdum bir zamanlar
Bir sahil kasabasında 
Gökyüzü deniz ve ben.
 
Gökyüzünde karanlık bulutlar belirdi
Çöktü düşlerimin üstüne
Bir seçim yapmak lazımdı.. 
Ya bağlayacaktım yüreğimi 
Ya uçup gidecektim..
Tercih ve seçim zamanıydı
Kainat suskun kainat sessizdi
Mutluluk hayellerimdeyi biliyorum...
Bir yandanda., 
Umutlarını umudumuza bağlayanlar vardı
Çaresiz düşkün ve yaralı olanlar.
Bir cana can oluşun huzuru olabilmek
Yetebildiğin kadar.. 
Gönlüm ve ruhum git desede
Vicdanım kal dedi.. 
Sonsuza dek kal dedi.. 
Uçurumun kıyısında iki elimi yanlara açarak, 
Gözlerimi kapatıp bıraktım boşluğa.. 
Kendimi bıraktım umutlarımı bıraktım.. 
Artık ne eski gençliğim ne hayellerim kaldı
Kocaman tükenmiş yanmış kül olmuş umutlar
Herşey ufacık ayrıntılarda gizli
Bir dönemeç ten dönerken 
Verdiğin kararda gizli. 
Hani kıldan ince kılıçtan Keskin bir köprü var... 
Ya düşeceksin.. Ya geçeceksin.. 
Tercihini yapıp kesilip biçilerek.. 

Oyy sevdası yaralı
Oyy tükenmişliğin ve terk edilmişliğin
Acısı.. 
Hep sendeydi yüreğim.
Düşün sana! 
Gökyüzü masmavi ve açık rüzgarlı
Uçutmamı uçurtma çağımda. 
Rüzgara gökyüzüne küsüp. 
Sende kaldım.. Parçaladım süslediğim
Gözüm gibi baktığım rengarenk uçurtmamı... 
Ahmet arif ne demişti
"Can benim düş benim ellere nesi"
Sözde tercih benim. 
Mücbir sebepleri saymazsak eğer. 
Bizede ancak bukadar olur yol haritası 

Bir yanda tükenen umutlar
Bir yanda yeşeren sevdalar
İki ara bir derede kaldım çoğu zaman
Su ikiside bakınca
Biri ısının etkisiyle buharlaşmış
Diğeri gürül gürül çağlamış
Aşmış dereleri. 
Yaşamak işte ikiside.. 
Biri hoyrat başına, biri yanmaya mahkum. 
Yüzümdeki çizgi olmuş
Hatta derim deki döküntü 
Çaresizliğin imzası işte daha ne olsun. 

İyi kötü bir hayat
Şikayet yok olsa nolcak ki
Yaşanmış bitmiş.. 
Küllerin içinde alev aramak gibi
Kısa süre parlayıp sönmeye mahkum
Son çırpınış son pişmanlık misali
Ölünün arkasından yapılan ağıt gibi
Giden gitmiş tükenen tükenmiş.. 
Bir ömür böyle geçti, 
Allah pişmanlık vermesin.. 











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Deprem

Dönme dolabın en zirvesinde Aşağıdaki hayatlara baktım, Bir yanım azgın deniz, Gökyüzünde dolunay Yeryüzünde paramparça hayatlar Tutmak iste...