29 Eylül 2020 Salı

Damla damla hüzün

 Akıp giden zaman içinde

Böyle zamansız, böyle sessiz

Günden güne eriyen gençlik

Tükenişin sessiz çığlıkları

Günün aydınlığına, karanlığın çöküşü gibi

Bir bakmışssın tükenmiş ne varsa elde avuçta

Hersey gibi yalan olursun rüyalar içinde, 

Bir geceye bin rüyayı sığdırırsında

Birini gerçekleştiremezsin. 

Sen beni anlamadıktan sonra

Daha kim anlar ki;

Bir deli başım derya larda, 

Ufuklara uzanan hayallere eş. 

Fırtınalarda korkusuz bağrını açmış

Yelken olmuş amansız rüzgarlara

Savrulmuş, çarpmış kayalara

Hovarda yüreğini, dizginleyemeyen özlemini

Soğuk,sert,acımasız dalgalarda taşımış

Bir başına dimdik ayakta. 

Ne geçmişine aldanmış

Ne geleceğinden umudu varmış. 

Nerelerde kaybetti çocuk hayallerini

Kim ve kimler öğretti hayatta kalmayı

Aç kalmamak için herşeyi Yemen gerektiğini. 

İnsansın aciz ve çaresiz

Bir okadar gururlu ve nankör

Ne çabuk unutursun vefayı, 

Dar gününde elinden tutanı. 

Gelde şimdi yıkılan duvarları

Yeniden inşa et sıfırdan başla.

Dünya gibi Evren gibi bir dol bir boşal. 

Neydi şekli dünyanın

Ne yuvarlak ne düz

Kendine has geoit denilen bir şekil

Geleni yutan, aldatan ve tarih adına saklayan. 

Kimler geldi kimler geçti 

Kaç kez inşaa edildi yeni evler, şehirler

Ben kayboldum yollarında. 

Bir anlam bir ifade ararken

Gökyüzü kadar temiz,su kadar berrak

Oksijen kadar ciğerime dolan

Gördüğümü sandığım görünmezler, 

Meğer ne kadar çokmuş... 

Zarf, tümleç içinde sıfatlarla

Öznesini arayan kelimeler yaptım

Nerede, nasıl ve niçin sorularına yanıt arayan. 

Gel de tarif et beni nerelerde saklanmışım

Nerede var olmuşum dostum demişim, 

Sevmişim beklemişim özlemişim, 

Belki bu yüzden insanmışım, 

Basit, sade ve yalın,

kendime has,İfadelerimde bakışımda

Sakladığım alaattinin sihirli lambası

Ne zaman emrine amade bir cin olacak

Yanılarak beklemişim. 

Herşey gibi bir görünen,

Bir görünmeyen yüzü var hayatın. 

Sözlerden çok söylenmeyen de

İzah edilenden çok edilemeyen de 

Saklıymış gerçekler. 

Anladım dediğinde,

anlamadığının farkına varırsın,

Sevdim dediğinde yanıldığının

Yandım dediğinde olgunlaştığının. 

Pencere açık,havada tatlı meltem

Odam karanlık,düşlerim karışık, 

Gönlümden dilime akan 

Damla damla hüzün. 











5 Eylül 2020 Cumartesi

Derin iklimler

 Şafak sökerken;

Adım adım ensemde yanlızlık, 

Bu toprak, bu dere, bu ağaçlar

Birbiri ardına dizilmiş hasret kokan

Hatıralar tırmalarken beynimi

Nasılda çaresiz kalınıyormuş

Eli kolu bağlı. 

Şimdi zaman ayrılıktan yana

Bir bir kaybederken iyi dostları

Herşey anlamını yitiriyor

Sıradan,basit ve anlamsız

Kelimelerde yetersiz kalınca

Nasılda derin bir sessizlik... 

Sonra bir iç çekiş,

Sonnbahar ikliminde ki hüzün

Yağmur kokusu sararken 

Yeniden hayata bağlanma isteği 

Dört elle sarılıp umutlara

Kısaca var olma çabası. 

Gelde anlat ruhunun serzenişini

Can çekişini nefes nefes. 

İçinde fırtına koparken, depremler olurken

Gülümsemek gerektiğini hatırlayıp

Dış dünyaya bağlandığını. 

Alemler dünyalar farklı

Zaman yolcusu gibi ordan oraya

İz bırakmadan geçişler

Çünkü yaşamın altın kuralı. 

Varsın sende kalsın bilinmez dünyan

Ilgıt ilgıt seher yeli gibi tatlı ve serin, 

Kutuplar kadar uzak ve dondurucu. 

Elbet çarpışacak gerçekler ve yalanlar, 

Yaşananlar ve yaşanmayan lar. 

Umutlar içinde tükenmiş yorgun sevdam

Bir dere kenarında;

Annem, ben ve kardeşlerim

Yeşil bahçe,çatılı bir ev

Koşarak tüketmeden yaşamı

Ardı sıra baka kaldığım özlemlerim

Nekadar da güzelmiş. 

Ayrılıklar olmasa;

Ölüm çekip koparmasa hayattan

Dost dosttan ayrılmasa... 

Yıldızlar sönük, gökyüzü değersiz olurmu

Acı, hasret ve sevdanın kıymeti bilinir mi. 

Uçsuz bucaksız sonsuzluk

Zihnim içinde göremediğim

Tarife şayan ızdırablarım

Yüz yıllar boyunca türkü türkü

Dilden dile anlatılırmı. 

Çepeçevre sarılmış kuşatılmış

İlk akşamdan yorgun 

Dalıp giderken uzaklara

Bir daha gelmezsin biliyorum

Ve ben seni bir daha göremem. 

Dostum,sevgilim, annem, babam

Kitaplarda yazmaz, bilimde felsefede anlatılmaz, 

Nasıl ayakta kalırsın onca yükle. 

Çünkü sen insansın, belkide dev

Seller yıkıp giderken önüne geleni

Bir sen yıkılmazsın. 

Gam götürensin dert götürensin

Farklı iklimlerde ki sevdamsın. 

Hasretimsin,iki gözümsün

Bir biri ardına yaşanan ayrılığım

Sol yanım yüreğimsin. 

Herşeye rağmen yaşama sebebimsin

Mutluluk ve hüzünün zorlu çıkmazında

Yol gösterensin.

İyiki varsın... 




















Deprem

Dönme dolabın en zirvesinde Aşağıdaki hayatlara baktım, Bir yanım azgın deniz, Gökyüzünde dolunay Yeryüzünde paramparça hayatlar Tutmak iste...