26 Kasım 2020 Perşembe

Bendedir bende.

 Azdı yine yaralarım

Tabip bulamaz dermanım

Çizilmiş böyle fermanım

Derdimin dermanı bendedir bende. 


Akar gider zaman içinde

Göz görmez duman içinde

Bilinmez dünya halinde

Derdimin dermanı bendedir bende. 


Yar diye sardımsa sineye

Atıldım bir diyarı gurbete

Ömrümü harcadım beyhude

Derdimin dermanı bendedir bende. 


Karıştı gecem gündüze

Kara kış çöktü ömrüme

Kul etti felek bir bilmeze

Derdimin dermanı bendedir bende. 


Arayıp sorma halimi

Çok görme bu sistemimi

İstersen kes lâl eyle dilimi

Derdimin dermanı bendedir bende. 


İsmim yok aşıklar ilinden

Kim anlar gönül dilinden

Bir selam sal aşk telinden

Derdimin dermanı bendedir bende. 


Aşk şiire dönüşen de

Şiir vuslata dönende

Gönlüm çıkmaza girende

Derdimin dermanı bendedir bende


Kimler geldi kimler geçti ömrümde

Hiçbirisi bulamadı bir çare

En sonunda yine kaldım kendimle

Derdimin dermanı bendedir bende. 



25 Kasım 2020 Çarşamba

Keşke yine olsan

 Yıldızlar altında, 

Bir köy evinin üstünde uyusak

Serin, huzurlu ve güneşli bir güne uyansak

Kelebekler uçsa yine gönlümüzde

Yine gülüşlerin ısıtsa içimizi

Yine herşeyimiz sen olsan. 

Akıp gıden zaman içinde, 

Dönülmez yollarda varmış,

Vuslat,hasret sevda adı altında

Tükenmez bir umut varmış. 

Bir nehir misali ömrümüz

Sınırsız, uzak ve korkunç

Hikayelerde anlatılmış, 

Masallarda yaşanmış. 

Nemrut dağından yüksek dağda varmış

Boyun eğmemiş kölelerde yaşamış, 

Bu topraklarda, sonunda ölüm olsada. 

Buyruk büyük yerden olsada. 

Genç delikanlı civanlar,

Birbir düşmüş toprağa, 

Ve toprakta yeşermiş umutlar

Haklı ve haksız büyük divanı beklemiş. 

Nasılda ince yürek sızıları

Kaybolup gitmiş fırtınalarda, 

Ağlayışlarda gülüşler kadar yok olmuş. 

Nasıl anlatsam bilemedim

Gök mavi, deniz mavi.

Geceler ise zifiri siyah, 

içeride kalmış yarınlar. 

Belki gelir diye bekledikçe beklemiş.

Ne gelen olmuş nede giden... 

Karacaoğlan dörtlükler düzmüş,

Kerem dağı delmiş, 

Ferhat şirin'e vurulmuş,

Mecnun ise leylasına.

Aylar yılları kovalarken, 

Yıllarda yorgun düşmüş herşey gibi. 

Nice sözler biriktirdim ağzımda

Sen gelince aklıma bir bir unuttum.

Eski günler güzel miydi? 

Yoksa geçmişe özlemmi güzeldi? 

Sırtımızda vebal taşıdık, hasret taşıdık. 

Acılı bir ömür biriktirdik,el ele verip. 

Hak ve özgürlüklerimizde vardı doğuştan. 

Dokunulmaz değerlerimizde.

Moğol istilasından geriye ne kaldıysa

Öyle yıkık dökük,öyle virane.

Zamana sığmayan hasretlerim oldu

Uzun uzun cümlelerim. 

Birbiri ardına dizilmiş ama;

Birbirinden bağımsız.

Deneylerde pavlon'un;

koşullu,koşulsuz tepkimesi. 

Fizikte Heisenberg'in belirsizlik ilkesi. 

Uzaklara alıp götüren geri getirmeyen, 

Türk dilinde efkâr, musiki de hüzzam. 

Ne varsa anlatamadığım. 

Keşke yine olsan diyorum. 

Hiç bukadar uzun cümleler kurarmıydım. 

Zamandan öteye mi geçilir bilemem

Her yokluğun bir bedeli varmış. 

Acının tarifsizliği derken, 

Kelimelerin acizliğini hisseder insan.

Boğazın düğüm düğüm olur, 

Anlatsanda anlamaz bilirsin.

İyiki var çıkmaz sokaklar, 

Soyutun,somut hali. 

Birde dönüm noktası var bilirmisin. 

Denizin ortasında bir girdap, 

Girdabına tam ortasında ufacık bir boşluk

Tüm yönü değiştiren. 

Herşeyi sil baştan tersine çeviren. 

Ufacık bir zaman,belkide ince bir çizgi

Arayıp bulduğun ne varsa. 

İşte dönüm noktası. 

Keşke yine olsan;

Bir damla derya olur bilirmisin, 

Gözlerden akan bir damla;

Önce kayalardan çevrili bir adaya çarpar

Coşkun fırtınalar kasırgalardan, 

İyiyle kötü savaşından çıkmış, 

Direnmiş tüm gücüyle düşmana

Ama artık son merhaleye gelmiş, 

Çaresizlikten bitkin düşmüş. 

Halden anlamaz bir bilmeze yar olmuş. 

Sevdalar taşınmaz olmuş yürekte, 

Hepsi bir damla da can bulmuş

Akmış gözden aşağıya... 

Bir bilsen nekadar uzun yoldan gelmiş

Nekadar tükenmişliği anlatmış. 

Bir o kadar derya olmuş. 

Hasretin dilsiz çırpınışları içinde 

Yolunu rotasını kaybetmiş ben, 

Hayellerde kalmış sen. 

Nerede, nasıl bulurum bir daha 

Kör karanlıklar içinde

Işığım olsan yeniden 

Keşke yeniden, en baştan

Sonsuza dek hep beraber... 


































8 Kasım 2020 Pazar

Akşamdan,Geceden.. Düşten

 İyi insanlardık;

Sınıflandırmada omurgalı yaratıklardan. 

Evrim, devrim teori derken. 

Bir garip şekilsiz oldu insanoğlu, 

Duruma göre şekil alan. 

Yağmur yağdı yer ıslandı

Çiçek böcek saçıldı doğaya

Yeşil vadi, telli oğullarının mı? Seferoğulların mı? Derken.. 

Hayat ise her zaman güçlüden yanaydı. 

Dere tepe düz gittik. 

Kıyıdan, köşeden ve patika dan

Yanlızlık bilmem kaçıncı senfonisinde

Ayağım sendeledi yuvarlandım. 

Can yücel uzanmıştı yanı başımda

Hoş geldin dedi sevgi duvarına.. 

Birlikte söyledik"baş ucumda bir sen vardın birde Evren"

Epey ıslandık gökyüzüne bakarak. 

Bırakıp gitmelimi?yoksa yeniden mi başlamalı? 

Sorular var sorular içinde. 

Aylardan kasım mevsimlerden hüzün. 

Zamanlardan akşam. 

Zehir gibi süzülen karanlığı

Pencere kenarinda seyrederken

Bardağımda çayım, elimde sigaram

Dalıp gitmişim uzaklara... 

Hiç bilirmisin tatlı bir tebessümün;

Parçalara ayrılmış,atom kadar tehlikeli olduğunu.. 

Yoğun buhar basıncının gücüyle başladı

İş gücü emek gücü sömürülmeye.. 

Yahya kemal boşunamı dedi;

"Artık demir almak günü geldiyse zamandan... 

Meçhule gıden bir gemi kalkar bu limandan"

Gidenin gelmeyeceğini düşün, 

O güzel anıların hiç yaşanmadığını

Hiç dilsiz bebe olmadın 

Ve tek anlayanın annen olmadı.

Bir anda büyüdün bir anda yok oldu herşey

Anılar silindi duvarlardan ve düşüncelerden. 

Gece ise hep vardı. 

Sessiz sakin pusuda. 

Avını bekleyen kurt sürüsü

Kuzuların kokusunu alınca, 

Kanlı bir meydan kurulur

Hiç yoktan yem olur körpe bedenler, 

Kara koyun meler gelir, 

Dağ daşıda deler gelirken. 

Dişleri Keskin diye sevinir avcı. 

Sen bırakıp gideli işte herşey böyle., 

Nerden tutulur, nerden yazılır amansız acılar. 

Akşamdan, geceden ve düşden 

Damlaya damlaya hüzün olur

Şair olur, şiir olur, düş olur

En sonunda yalan olur. 










Deprem

Dönme dolabın en zirvesinde Aşağıdaki hayatlara baktım, Bir yanım azgın deniz, Gökyüzünde dolunay Yeryüzünde paramparça hayatlar Tutmak iste...