3 Haziran 2020 Çarşamba

Tanımasaydık?

Gökyüzünden bakınca yer yüzene.. 
Karınca sürüsü kadar insan topluluğu arasında.. 
Bunca bayır, ova çayır.. 
Sıradağlar. 
Kavimler obalar ve ırklar.
Toplum ve sosyoloji içinde.. 
Bilim ve felsefe içinde.. Reform, rönesans inkılap devrimler olurken. 
Yağmurlar yağarken dereler taşarken.fizki ve beşeri haritalarda sınırlar değişirken.. Freud gençlik çocukluk dönemleri ele alırken.. Yaşlanıp ölüme uzanan hayat serüveni içinde.Tolstoy savaş ve barışı yazmamış, Dostoyevski yer altından notları.. 
Aşk Romeo ve Juliette kaldığı günlerde.. 
Kerem aslıya, ferhat şirin'e yazılmıyordu daha.. 

Sen ve ben ayrı iki dünya.. İki uç nokta kuzey ve güney.. Yeryüzündeki en uzak mesafe kadar uzak ve soğuk.. Antarktika'da  bir buzdağı,nesli yok olmuş bir tür olma ihtimali varken.pi sayısı bulunmamış. Dünya öküzün başında tepsi içinde soylulara sunulurken..spartaküs ilk başkaldırıyı yapmamıştı, haliyle adettendi kölelik.. Selfler ve prensler, yeniçeriocağında isyan çıkarmamış genç Osman hiç katledilmemiş olsaydı.. Keşke olmasaydı dediğimiz diyeceğimiz tüm olaylar fizik kurallarına rağmen oluştu oluşuyorken.. 
İki çaresiz insan yine sen ve ben.. Değiştirebilir miydik nakıs talihimizi.. Habille kabili kardeşçe sarılmasını sağlayabilirmiydik ki.. İlk kan akmamış kendi kendi türüyle savaşmayan bir insan topluluğu kurabilir miydik. Ve en önemlisi! 

Düşündünmü hiç başını avuçlarına alıp.. Ve sordun mu kendi kendine!Sahi hiç tanımasdık birbirimizi... Dediğin oldumu... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder